Subscribe:

11 Temmuz 2012 Çarşamba

STANFORD ÜNIVERSITESI



STANFORD

Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden
inip utangaç bir tavırla rektörün bürosundan içeri girer girmez, sekreter
masasından fırlayarak önlerini kesti.

Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi
üniversitede ne işleri olabilirdi?

Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı..

Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu..
Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; "Bekleriz" diye mırıldandı..

Nasıl olsa bir sure sonra gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadan
masasına döndü.. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi. Sonunda sekreter,
dayanamayarak yerinden kalktı. "Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa
gidecekleri yok" diyerek rektörü iknaa çalıştı.

Anlaşılan çare yoktu..
Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo
içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret
ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey
miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.

Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard´da okuyan oğullarını bir yıl önce
bir kazada kaybetmişlerdi.

Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki onun anısına okul sınırları içinde
bir yere bir anıt dikmek istiyorlardı.
Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi.
"Madam" dedi sert bir sesle, "Biz Harvard´da okuyan ve sonra ölen herkes
için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner..."
"Hayır, hayır" diyerek haykırdı, yaşlı kadın.. "Anıt değil.. Belki,
Harvard´a bir bina yaptırabiliriz". Rektör yıpranmış giysilere nefret dolu
bir nazar fırlatarak "Bina mı?" diyerek tekrarladı. "Siz bir binanın kaça
mâl olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon
dolardan fazlasına çıktı.."

Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan
kurtulabilirdi...

Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü :
"Üniversite inşaatına başlamak için gereken para buymuş? Peki, biz niçin
kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?"

Rektörün yüzü karmakarışıktı.. Yaşlı adam başıyla onayladı. Bay ve bayan
Leland Stanford, dışarı çıktılar. Doğru California´ya, Palo Alto´ya
geldiler. Ve Harvard´ın artık umursamadığı oğulları için onun adını
ebediyen yaşatacak üniversiteyi kurdular.

Amerika´nın en önemli üniversitelerinden birini STANFORD´u.


0 yorum:

Yorum Gönder